UNFINISHED / BİTMEMİŞ

unfinished-katalog

SUMA-AFIS

BM-Suma is the new space of BM Contemporary Art Center situated in the heart of the cultural district of Istanbul. The onetime seven storey business building is being developed into an art and culture center with different functions such as residencies, conference and show rooms, cinema and restaurant.
The second floor will be administrated by BM Contemporary Art Center as a center and forum for visual art and culture towards 2010.
BM-Suma consists of 10 exhibition rooms, a meeting room, office, book and art store and café on 500 m2.
Artistic and International Communication: Beral Madra Managment and Administration: Binnaz Tukin Press and Public Relations: Nilüfer Sülüner
BM-SUMA is collaborating with: Nuova Icona, Venice European Cultural Association, Istanbul Foundation for Future Culture and Art, Istanbul

BM-SUMA  CONTEMPORARY ART CENTER OPENING EXHIBITION /BM SUMA ÇAĞDAŞ SANAT MERKEZİ AÇILIŞ SERGİSİ

3 SEPTEMBER/EYLÜL-3 NOVEMBER/KASIM 2007
Artists: VOLKAN ARSLAN, ERGiN ÇAVUSOGLU, PARASTOU FOROUHAR, MELiH GÖRGÜN, NiLBAR GÜRES, SERHAT KiRAZ, ULRIKE MOHR, AHMET ÖKTEM, SERMIN SHERIF, DILEK WINCHESTER
Curator: Beral Madra

UNFINISHED…

The Opening exhibition of BM-Suma will not present finished art works but the idea, research, experiments, plans, texts and other material or documentation before an art work is accomplished. The goal of this endeavor is to give the viewer an opportunity to pass through the procedures and processes of art making together with the artist and to try to imagine the outcome of this mental and physical and work. This in progress route may restore the damaged gaze of the viewer as an anonymous consumer and revamp the relationship between the artist and the viewer. The gaze is damaged in the sense that the viewer is excessively accustomed to be the submissive recipient and consume the art works which have direct visual or verbal statements. On the other side, considering the inadequate conditions of culture industry in Turkey and the artist’s delicate position in it we still need to verify and put the accent on his position as theorist, researcher, investigator and provocateur. Within the unfinished modernism and its weight on post-modernism and globalization the artist operates and produces with a certain legacy of avant-gardism, journeying into the micro and macro political, social and cultural topographies, finding connections between distanced incidents and affairs, combining proto-types with the extraordinary, planning ways out of the daily issues and triviality with unpredicted mental jumps. The artist’s operational field is a field of resistance in opposition to the commonality of consumption and media culture, to the mental lethargy and indifference and in this respect a silent and invisible antagonism prevails between the apparatus of the culture industry and art making. The yet un-produced but ready to be produced with all its mental processes, research and documentation, the art work is quite distanced to the apparatus of the culture industry. The exhibition intends to present this rare moment of virtuousness of the artwork. People need to learn more than ever to dream and share the world when nightmares generated by the ambiguous politics of globalism and the climate change constantly threaten their existence. Beatle’s song inviting people to re-think about their common existence is still convincing. And, today’s art with its multi-cultural content, with its curiosity, with its quest for alternatives is one of the most effective means to share the world. Is there not a fundamental common conviction in art making? We always affirm that an art work can survive without a gallery, a collector or a biennale but art must reach its audience in order to exist at all. However, this process is delayed, spoiled and falls through as long as the art works compete with the objects of consumption and became conceptually and technologically complex and the art market mechanisms exploits the production rationale and process in favor of its own interests. As long as we, the actors of culture industry discuss the evaluation of the art work in the media and art market and argue about the profit of art and culture institutions, we tend to abandon the social and mental benefit of art and that consequently follows by a rupture of communication between the artists and the viewer.

Beral Madra

 

BİTMEMİŞ… 

BM-SUMA’nın bu açılış sergisinde izleyiciler sanat yapıtları değil, sanat yapıtları oluşmadan önce gerçekleşen düşünce, deney, çizim, metin ve diğer malzeme ve belgeleri görebilecek. Sanatçılar bir sanat yapıtını üretmeden önce geliştirdikleri düşünce, hazırlık ve deneyim süreçlerini izleyiciyle paylaşıyor ve izleyiciyi bu malzemeden oluşacak sanat yapıtını düşünmeye ve düşlemeye zorluyor. Bu tamamlanmamış süreç bir yandan sanatçı ve izleyici arasındaki hakiki ilişkinin pekiştirilmesini sağlıyor. Öte yandan Türkiye’nin günümüzdeki kültür sanayii koşulları içinde – bu koşulların sanatçı ve sanat yapıtı yararına gelişmediğini varsayarak – sanatçının ve sanat yapıtının işlevini ve konumunu belirginleştiriyor. Sanatçı yararına işle(tile)meyen kültür sanayii koşullarında sanatçı “düşünen, eleştiren, uyaran, silkeleyen birey” olarak işlevini gerçekleştiriyor. Bu bağlamda Türkiye’nin tamamlanmamış Modernizm sürecindeki “öncülük” özelliğini öncülük-sonrası koşullar içinde sürdürüyor. Siyasal, toplumsal, kültürel mikro ve makro alanlarda zihinsel gezintiler yapıyor, ayrı olay ve oluşum katmanlarını, ayrı konuları birbiriyle ilişkilendiriyor, proto-tiplerle akıl almazı yan yana getiriyor, zihin ve duygu sıçramalarıyla gündelik ve üçüncül olanın dışına çıkabiliyor. Bu özellikler tüketim ve medya kültürünün kışkırttığı sıradanlığa, zihin tembelliğine ve umursamazlığa karşı bir direnç alanı oluşturuyor. Bu bağlamda kültür sanayi düzenekleriyle sanat üretimi arasında gizli ve sessiz bir çatışkı sürüyor. Henüz üretilmemiş, ama üretilebilmesi için bütün düşünsel süreçleri yaşanmış, hazırlıkları tamamlanmış sanat yapıtı sanat piyasasına ve kültür sanayi düzeneklerine girmemiş sanat yapıtıdır. Sergi izleyiciye bu süreci yaşatmayı amaçlamakta ve sanatçının ön çalışmasını değerlendirmek istemektedir. Günümüz sanatçıları ve sanat uzmanları sanatın en önemli savının ve amacının üretilmiş bir yapıtın ya da serginin izleyiciyle paylaşılması olduğu konusunda birleşiyor. Koleksiyoncusuz ve galericisiz bir sanat yapıtı var olabilir, ama izleyicisiz bir sanat yapıtının gerçekte gerçekleşmediği konusunda herkes birleşiyor. Ancak, sanat yapıtları yaşama koşut olarak giderek içerik, biçim, estetik ve teknoloji olarak karmaşıklaştıkça, sanat piyasası ve kültür sanayi kendi çıkarları doğrultusunda sanat yapıtının üretim mantığı ve sürecine müdahale ettikçe izleyiciyle paylaşma süreci de gecikiyor, çarpıklaşıyor ya da gerçekleşmiyor. Sanat yapıtının topluma sağlayacağı düşünsel ve eleştirel etkisinden çok piyasadaki, medya ve basındaki değerinden, hedef kitle getirisinden söz etme alışkanlığı yerleştikçe izleyici ve yapıt arasındaki düşünsel söyleşi ve iletişimden söz etmek güçleşiyor. Küresel siyaset ve kapitalizmin ve çevre yıkımlarının yarattığı karabasanlara karşı insanların her zamankinden çok düşlemeye ve dünyayı paylaşmaya gereksinimleri var. Bu özellikle de sanat alanında geçerli. İnsanlar sanat alanında tüm dünyayı paylaşabilirler.
Beral Madra