Radikal Kültür Sanat
06/07/2004
Geçen hafta İstanbul sokakları ve meydanları savaş ve NATO zirvesi karşıtı protesto eylemlerinin merkezi olmuştu. Fransa’nın batısında Maine-Loire bölgesinde bir kasabanın tarih müzesinde ise şu sıralar 2 bin adet mendille 2 bin insanın savaşla hesaplaşmalarını içeren bir yerleştirme sergileniyor.
CHOLET – Geçen hafta İstanbul sokakları ve meydanları savaş ve NATO zirvesi karşıtı protesto eylemlerinin merkezi olmuştu. Fransa’nın batısında Maine-Loire bölgesinde bir kasabanın tarih müzesinde ise şu sıralar 2 bin adet mendille 2 bin insanın savaşla hesaplaşmalarını içeren bir yerleştirme sergileniyor.
Maçka Sanat Galerisi’nin Cholet Sanat ve Tarih Müzesi’nde sürmekte olan retrospektif nitelikli sergisinin Cholet ile doğrudan bağlantılı işini gerçekleştiren Handan Börüteçene, 1793-96 arasında Vendee köylülerinin isyanı ve isyanın katliamla bastırılmasının belgelerini içeren bu müzenin bütün salonlarında savaşları ve katliamı gösteren resimlere, vitrinlerin içindeki savaş araç gereçlerine Türkiye ve Fransa’da 2 bin kişinin işlediği kırmızı ve beyaz mendillerle, daha önceki işlerinde yer alan kurşun zarflar ve merceklerle müdahaleler yapıyor. Cholet katliamı da günümüzdeki savaş ve katliamlar gibi dinsel çatışkıya dayanıyor. Vendee köylülerinin Katolik Kilise’sine karşı çıkan Fransız Devrimi’ne karşı oldukça çaresiz bir başkaldırısı 2 bin kişinin ölümüyle ve bir grup insanın Osmanlı topraklarına göçüyle sonuçlanıyor.
Tarihe yolculuk
Börüteçene’nin ‘Sivil Atak’ başlıklı işinde Cholet’in Tekstil Müzesi’nde üretilen 1000 adet kırmızı keten mendil (şimdilerde Cholet’in turistik simgesi) İstanbul’da ve kâğıt mendile yenildiği için Türkiye’de oldukça zor bulunan aynı nitelikte 1000 adet beyaz keten mendil Cholet’de birbirini tanımayan insanlar tarafından savaşa karşı duygu ve düşüncelerini dile getirecek biçimde yorumlandı. Börüteçene’nin işlerine özgü yöntem -tarihe doğru yolculuk yapıp, belge ve bilgiyi günümüze taşımak- bu kez iki kentten 2 bin kişi arasında mendil yoluyla hem tarihsel hem de güncel ilişki kurdu.
Anı, bellek, ayrılık, kavuşma, işaret, ilişki gibi mendilin içerdiği bütün simgesel göndermeleri taşıyan ve izleyicinin doğrudan katılımını içeren iş, Cholet gibi, Fransa’nın gelenekçi ve tutucu bir bölgesinde kışkırtıcı bir işlev taşıyor. Sergiyi gezenler bir bakıma tarih müzesini gezemeyecek; çünkü belgelerin ve nesnelerin büyük bölümü mendillerle örtülü. Ne ki, bu örtme eylemi aynı zamanda insanları bilinçlendirme eylemi. İşin bir boyutu da birbiriyle hiç karşılaşmayan -ya da karşılaşmak istemeyen- ama ortak yazgı söz konusu olduğunda aynı şeyi söyleyen insanları sanat nesnesi aracılığıyla bir birlikteliğe yönlendirmek.
Handan Börüteçene, AB’ye girme sürecinde Fransız kamuoyunun Türkiye’yi yadsıyıcı bakış açısını değiştirme açısından etkin bir yapıt ortaya koyuyor.
Maçka Sanat Galerisi’nin Cholet Sanat ve Tarih Müzesi’ndeki sergisi için bu sayfada daha önce çıkan yazımda Handan Börüteçe’nin işi yanlışlıkla yayımlanamamıştı; kendisinden özür diliyorum.